18 Nisan 2010 Pazar

KAPORTADA KULLANILAN KOROZYON ÖNLEYİCİ KİMYASALLAR VE ÖZELLİKLERİ

Genel olarak "Korozyon", metalik malzemelerin katı, sıvı ve
gazlar tarafından aşındırılması ile özelliklerini kaybetmesi ve kullanılmaz hale gelmesi olarak tanımlanabilir.

Endüstride kullanılan metallerin çoğu sulu ortamlarda doğal zeminlerde ve buna benzer şartlarda kararlı değillerdir. Metallerin hemen hepsi (saf olarak bulunan altın ve platin hariç) doğada oksit, sülfat ve karbonat bileşikleri halinde bulunurlar. İnsan gücü yanında önemli miktarda hammadde ve enerji tüketilerek saf hale getirilirken enerji kapasiteleri artar ve etropileri (düzensizlikleri) azalır fakat saf hale getirilmiş metaller "Termodinamik Yasalar" a uyarak doğada bulundukları daha kararlı bileşiklerine dönme eğilimi gösterirler.

Böylece metaller korozyon sonucu doğada bulundukları kararlı oksit, sülfat gibi minerallere dönüşürler. Endüstride malzeme olarak çokça kullanılan demirin; korozyonu sonucu oluşan pasın kimyasal analizi, demir oksitten oluştuğunu göstermiştir.

Kaput Koruyucu Filmler;

Kaput Koruyucu Film otomobillerin kaputunun ön kısmını, trafikte seyreden araçların sıçrattığı taşlardan koruyan şeffaf, dayanıklı, boyaya zarar vermeyen, güneşin soldurucu ve sarartıcı UV ışınlarını da geçirmeyen, boyayı koruyan, istenildiğinde iz bırakmadan sökülebilen bir üründür.
Bu malzeme ile:
 Aracın burun kısmına 30 cm eninde şeffaf bir film tabakası kaplanır.
 Araca önden ve yandan gelebilecek taş vuruklarından kaynaklanan BOYA HASARLARI engellenir.
 Uygulama süresi yaklaşık 3(üç) saattir.
 Aracın ön ve yan kısımlarına uygulanabilir.

Modern yaşamın şartları, otonun boyanmasından sonraki bakımı için önemli sorumluluklar verir. Asit yağmurları, yollardaki pislik ve tuz, kuş pisliği, güneşten yayılan UV Işınları, hava nemi, ani sıcaklık değişiklikleri, endüstriyel baca gazları ve ağaç reçineleri boyada çeşitli olumsuz etkiler gösterir. Ayrıca otonun yıkanması sırasında kullanılan deterjanlar ve yıkama fırçasının tahrip edici etkisi, boya filmi için oldukça zararlıdır.

Boya filmine herhangi bir bakım yapılmaması parlaklık kaybına ve boyanın neme karşı direncinin azalmasına neden olur. Boya bakımında yapılması gereken, düzenli olarak polish yapmak ve boyayı koruyucu bir wax tabakası ile kaplamaktır. Polish uygulanmadan önce yüzey komple yıkanır.

Polish ve wax uygulamaları asla asla kuvvetli güneş altında yapılmamalıdır. Aksi halde, sıcak boya filmini olumsuz yönde etkiler.

Polish uygulaması ile boya filmi su geçirmez bir özellik kazanır.

Düz yüzeyler:

 Mükemmel sonuç.
 Hızlı koruma.
 Boyanabilir.
 Sprey darbe koruyucu özellikleri bu üründe mevcuttur.

Pütürlü yüzeyler:

Bu lastik bazlı kaplama malzemesi arabanın yanlarında ve altında taş çarpmalarına karşı koruma sağlar.
Siyah, beyaz ve gri renklerde mevcuttur ve uygulama metodlarına göre çeşitli kalınlıklarda sonuçlar elde edilebilir.
 Taş çarpmalarına mükemmel dayanım.
 Yüksek katı oranı.
 Boyanabilir.

Darbe önleyici spreyler;

Hızlı kuruyan, lastik özelliği olan koruyucu kaplama malzemesidir. Şasi kaynak altı tamirlerine uygun, pütürlü sonuç veren bir üründür.
 Ekstra dayanıklılık ve esneklik için lastik özelliği verilmiştir.
 Hızlı kurur.
 Düzgün sprey için tıkanmayan valf.
 Dış şartlara dayanıklı.

KÜÇÜK CİSİM ÇARPMALARINA KARŞI KORUMA

Otomobillerin marşpiyerlerine, kaput ve çamurluk içlerine kullanılan malzemedir. Su bazlı ve solvent bazlı tipleri vardır. Su bazlı olanlarını astar üzerine uygulamak daha iyi netice verir.

Solvent bazlı olanlarını sac, astar, boya üzerine kullanabiliriz. Yapılarına göre kuruma süreleri 2–8 saat arasında değişir. Kuruduktan sonra üzerlerine her türlü boya uygulanabilir.

Darbe önleyiciler ikiye ayrılır:
• Darbe önleyici spreyler
• Darbe önleyici kaput filmleri

11 Nisan 2010 Pazar

CİLA ÜRÜNLERİNİN KULLANIMI

1) Yeni otoların boyasında görülen hafif matlaşmanın giderilmesi:
Önce oto yıkanır ve boya yüzeyi iyice temizlenir. Cila çeşitlerinden boya parlatıcı cila seçilerek boya yüzeyine uygulanır. Bu uygulamayla boyaya parlaklık kazandırılır. Daha sonra cilanın diğer bir çeşidi olan parlaklığı koruyucu cila seçilerek yüzeye uygulanarak işlem tamamlanır.

2) Eski boyalı ve hava şartlarından etkilenmiş yüzeylere cila uygulanışı:
Yüzey yıkanarak kurutulur. Sonra boya temizleyici temiz bir beze emdirilerek, dairesel hareketlerle yüzeye uygulanır. Boya üzerindeki her türlü pislik bu şekilde temizlenmiş olur. Daha sonra cila çeşitlerinden yıpranmış boya parlatıcı cila seçilip, yüzeye uygulanarak boya parlatılır.

Ayrıca yukarıda bahsedilenler dışında boya yüzeylerini koruma yöntemlerine ek olarak, kış mevsimine girmeden önce boya yüzeyine genel bir bakım yapılır. Taş çarpma izleri vb. zararların daha fazla büyümesini önlemek için kısmi onarımlar yapılmalıdır.

Yukarıdaki fotoğraflardan da görüleceği gibi, kaputunun yarısına boya parlatma ve koruma işlemi uygulanmış diğer yarısında herhangi bir işlem yapılmamıştır. Yapılan uygulama sonucunda araç ilk günkü parlaklığına ulaşmıştır. Bu sadece görsel bir sonuç değildir. Bu sayede araç yüzeyi (ve boyası) dış faktörlere ve yıpranmaya karşı daha dayanıklı bir hale gelmiştir.

BOYA BAKIMININ YAPILIŞI

Düzenli olarak cila yapmak ve boyayı koruyucu bir wax tabakası ile kaplamaktır. Cila uygulamadan önce yüzey komple yıkanır. Cila ve wax uygulamaları asla kuvvetli güneş ışınları altında yapılmamalıdır. Aksi halde sıcak boya filmi olumsuz yönde etkilenir. Yeni boyanmış bir oto, 4–5 haftalık süre boyunca deterjan kullanılmadan, temiz su ile yıkanmalıdır. Boya bu süre içinde kurumasını tamamlayarak, dış etkilere karşı direnç kazanacaktır.

Yıkamadan sonra, kurutma yumuşak güderi ile yapılmalıdır. Boyanın tam olarak kurumasından sonra, yıkama artık alışagelmiş yöntemlerle yapılabilir (basınçlı su ile yıkama vb.). Boya yüzeyinin korunmasında çeşitli marka cilalar kullanılabilir. Bu ürünleri cila bezi kullanılarak, dairesel hareketlerle yüzeye uygulanır. Kuruduktan sonra iplik bırakmayan yumuşak bir bezle tekrar silindiğinde, yüksek bir parlaklığa ulaşılır.

Cila uygulaması ile boya filmi su geçirmez bir özellik kazanır. Boya yüzeyinin su ile teması sırasında su akıp gitmiyorsa veya su damlacıkları oluşmuyor ve su tüm yüzeye yayılıyorsa, bu durum cila yapma zamanının geldiğini gösterir.


EK BİLGİ:

Pasta dediğimiz aslında bir nevi sıvı zımparadır. Parlatılacak yüzeyde oluşmuş, fazla derin olmayan çizikleri yok eder. Çünkü boya seviyesini, çiziğin derinlik seviyesine kadar inceltir. Pürüzsüz bir yüzey oluşturur. Zımpara kağıtlarında olduğu gibi çeşitli kesme dereceleri vardır. Coarse - medium - fine - extra fine gibi. Coarse en çabuk inceltendir. Derin çizikleri bile yok eder. fakat yüzey tam parlamaz, mat olur. Ardından sırayla daha ince pastalar uygulanırsa yüzey parlamaya başlar. Yüzey pastalandıktan (bez, sünger veya polisaj makinesi ile ovularak) sonra normal bir parlatıcı-koruyu cila ile kaplanır ve yüzey cam gibi parlar. Yani pasta-cila işlemi tamamlanmış olur. Yani pasta ve cila ayrı şeylerdir. Cila, tıpkı vernik gibi yüzeyi film tabakası gibi kaplayan şeydir. Pasta ise yüzeyi zımparalar.

İnce pastalar ardından ek parlatıcı cila gerektirmeyecek kadar parlak bir yüzey oluşturabildikleri için ek cila işlemi uygulanmayabilir.

PASTA VE CİLALAMA İŞLEMİ

Araçlarda boyama sırasında ortamın tozlu olması nedeniyle boya üzerinde tozlar meydana gelir. Boya kuruduktan sonra bu tozları boyaya zarar vermeden yüzeyden almak gerekir. Bunun içinde pasta-cila işlemi uygulanır. Pasta-cila işlemiyle boya korunmuş ve dayanım süresi arttırılmış olur.

Fakat araç boyandıktan sonra her ne kadar pasta-cila işlemi uygulansa da, boyanın ilk günkü gibi kalması mümkün değildir. Değişen çevre koşulları( örneğin; asit yağmurları, yollardaki pislik ve toz, kuş pisliği, güneşten yayılan ultra viyole ışınlar, hava nemi, ani sıcaklık değişiklikleri, endüstriyel baca gazları ve ağaç reçineleri) boyada çeşitli olumsuz etkiler gösterir. Ayrıca otonun yıkanması sırasında kullanılan deterjanlar ve yıkama fırçasının tahrip edici etkisi, boyada parlaklık kaybına (matlaşma), koruyucu film tabakasının zayıflamasına, kılcal çiziklerin ve harelerin oluşmasına neden olur. Ayrıca boyaya herhangi bir bakım yapılmaması zamanla boyanın neme karşı olan direncinin de azalmasına neden olur.

Bu yüzden boya bakımında yılda 2 defa pasta-cila işlemi uygulamak hem boyanın dayanım süresini arttırır hem de parlaklığını tekrar geri kazanmasını sağlar.

İnorganik Çinko Kaplamalar Nedir, İnorganik Çinko Kaplamalar Nasıl Yapılır, İnorganik Çinko Kaplamaların Avantajları ve Sınırları Nelerdir?

Kaplama ihtiva eden bir çinko uygulaması için ana sebep Katolik dağılım sağlama ile koruma oluşturmaktır. Bu korozyon riskini azaltarak çeliği koruyacaktır. Katodik koruma yöntemi muhtemelen çinko metalinin önemli bir kısmını kaplama kaplayacağı için oldukça önemlidir.
Bunlar kimyasallara özellikle de çözücülere karşı oldukça dirençlidir. Çinko Etil silikat ve Alkali silikat oldukça iyi çözücü direnci olduğu için depo tanklarının içinde daha sık kullanılır. İnorganik çinko kaplamaları genellikle devamlı suyla temas eden yüzeylerde kullanılmaz.
İnorganik çinko kaplamaları kullanımındaki tipik uygulama yapının tipine ve dış ortama göre değişir. İnorganik çinko kaplama tabakası, tipik olarak 75–125 mikron olarak tanklarda kullanılır. Su bazlı çinko silikat klasik spreyle uygulanmak zorundadır. Bununla birlikte çözücü bazlı çinko etil silikat havasız spreyle uygulanmalıdır.

Avantajları:
• Çok iyi çözücü direncine sahiptir.
• Çok iyi ısı direnci vardır.(400 C )
• Yüksek mekanik dayanımına sahiptir.
• Temizlenmiş çelik yüzeylere çok iyi yapışama özelliğine sahiptir.
• Nispeten iyi katmanlaşma kabiliyetine sahiptir.

Sınırlılıkları:
• Vulkanizasyon için nem gerektirir.
• İki malzemeden oluşur.
• Maksimum 100 mikron
• Yüksek DFT’ de kraking (çatlama) veya kontrol eğilimi

Vinil Ester Kaplamalar Nedir, Vinlyester Kaplamalar Nasıl Yapılır, Vinil Ester Kaplamaların Avantajları ve Sınırları Nelerdir?

Bunlar beton ve temizlenmiş çeliğin her ikisine de çok iyi yapışırlar. Beton ve çeliğin yüzeyleri ince taneli olarak patlatılmalıdır.
Vinil Ester özellikle tankların iç yüzeyleri için bir problem çözen kaplama türüdür. Vinil Ester geniş oranda kimyasallara karşı oldukça etkilidir. Sıcaklık direnci ayrıca çoğu geleneksel boyadan daha yüksektir.
Vinil Ester ekseriya astarlı olarak kullanılırlar. Kaplama endüstrisinde “Astar” sözcüğü yaygın bir şekilde tank, kazan vb yapıları korozyona karşı korumak için kullanılan bir materyal olarak da ifade edilebilir.
Vinil Ester normal sıcaklıklarda uygulanan iki bileşenli bir kaplama türüdür. Genellikle “2 X 750 mikron” kalınlıktaki tabakalara uygulanır. Bunlar oldukça kısa kuruma zamanına sahiptir ve bununla birlikte iki bileşenli hava spreyi ekipmanlarıyla uygulanabilir.


Avantajları:
1- Çok hızlı vulkanize olurlar.
2- Çok iyi yapışırlar.
3- Çok iyi aşınma dirençleri vardır.
4- Kimyasallara karşı oldukça dirençlidir.
5- Çözücülere karşı oldukça dirençlidir.
6- Normal havasız spreyle uygulanabilir.
7- Cam pulcukları aşınma direncini geliştirir.

Sınırlılıkları:
1- Kısa kuruma zamanı (Yaklaşık 45 dk.)
2- Minimum 2, Maksimum 24 saatte katmanlaşır.
3- 23 C’de yaklaşık 6 ay dayanıma sahiptir.
4- Uygulama esnasında sıcaklığa bağımlıdır.
5- Sadece yüzeyi temizlenmiş çeliklere uygulanır.

Polyester Kaplamalar Nedir, Polyester Kaplamalar Nasıl Yapılır, Poliester Kaplamaların Avantajları ve Sınırları Nelerdir?

Bu olağanüstü bir şekilde beton ve çelik yapıların püskürtme bölgeleri, buz kırıcılarının gövdeleri ve güvertelerdeki uygulamalar için uygun görülen yüksek aşınma direncine sahiptir.

Avantajları:
1- Çabucak vulkanize olurlar.
2- Değişebilir vulkanize zamanı.
3- Havasız spreyle uygulanabilir.
4- Mekanik dayanımı mükemmeldir.
5- Cam pullanması büzülmeyi azaltır. Mekanik dayanımı ve su direncini arttırır.
6- Kimyasallara karşı çok iyi direnci vardır.

Sınırlılıkları:
1- Sıcaklığa bağımlıdır.
2- İki ile oniki saat arasında tabakalaşır.
3- Kötü vulkanizasyon galvanize yüzeyler ve çinko tabakalarda uygulanabilir.

Poliüretan Kaplamalar Nedir, Poliüretan Kaplamalar Nasıl Yapılır, Poliüretan Kaplamaların Avantajları ve Sınırları Nelerdir?

Poliüretan kaplamalar tek içerikli veya iki içerikli olabilir.Burada sadece iki içerikli olanlardan bahsedilecektir.İki içerikten oluşan poliüretan çok yönlü kaplamalar arasında yer alır.Plastik,ağaç,beton ve metaller üzerine yüksek performanslı uygulandığında çok önemli bir girintiyi bile doldurur..Poliüretan esas olarak bir epoksi boya sisteminde son kat boya olarak kullanılabilir.

Bu kaplamalar dış cephelerde meydana gelecek tahribatları önler ve parlaklığı muhafaza eder. Buna ilaveten kimyasallar ve çözücülere karşı dirençlidir. Poliüretanlar kimyasal olarak boyaları vulkanize ederler. Bu nenle vulkanizasyon sıcaklığa bağımlı olacaktır. En düşük sıcaklık değeri ise 0˚C’ dir.
Poliüretan kaplamaları vulkanize eden izosiyanata alternatif olarak epoksi akrilik gösterilebilir. Bu nedenle vulkanize yapan akrilikler poliüretanla aynı karakteristiklere sahiptir.

Avantajları:
1) Çok iyi hava dincine sahiptir.
2) Muhteşem parlaklık dayanımına
3) Kimyasallara karşı iyi bir dirence
4) Çözücülere karşı çok iyi bir dirence
5) 0 C nin altında vulkanize olma özelliklerine sahiptir.

Sınırlılıkları:
1) İki bileşenlidir.
2) Deri tahrişine neden olabilir.

Epoksi mastik kaplamalar Nedir, Epoksi mastik kaplamalar Nasıl Yapılır, Epoksi mastik kaplamaların Avantajları ve Sınırları Nelerdir?

Epoksi reçinesi içeren epoksi mastikler bir hidrokarbon ve vulkanizasyon kimyasalından oluşmuştur. Hidrokarbon reçinesi nem direncini, esnekliği ve epoksi kaplamaların ıslanma özelliklerini arttırmak için kullanılır. Ayrıca ekonomik olmaları nedeniyle kullanımları yaygındır.

Mastikler endüstri ve gemilerde kullanımı ile piyasadaki çok yönlü kaplamalar arasındaki yerini almıştır. Suya karşı oldukça dirençli olduklarından su altı ve üstünde çalışan marina yapılarında kullanımları yaygındır.

Avantajları:
• Yüzey toleranslıdır.
• Yumuşak renklidir.
• Çok iyi su dirençleri mevcuttur.
• İyi ıslanma özelliği vardır.
• Kimyasallara karşı dirençlidir.
• Yüksek katı ihtiva ederler.
• Kalın tabaka oluşturabilirler.
• Soğuk ilklimde kullanılan türleri vulkanizasyon kimyasalları içerir.
• 90 C ye kadar ısı dirençleri vardır.

Sınırlılıkları:
• Kolayca tebeşirlenirler.
• Sıcaklığa bağımlıdır.
• Fiziksel olarak kuruyan boyaların kalın tabakasına uygulanamaz.
• Havasız spreyle sıkılırsa minimum 150 mikron kalınlığında katman oluşturur.

Epoksi kaplama Nedir, Epoksi kaplama Nasıl Yapılır, Epoksi kaplamanın Avantajları ve Sınırları Nelerdir?

Epoksi kaplamalar özellikle alkali metallere karşı bir kimyasal dirence sahiptir. Bunlar hem çeliğe hemde betona iyi yapışma özelliğine sahiptir ve su dirençleride oldukça yüksektir. Epoksinin suya karşı iyi bir direnç kazanamaması, daha iyi bir nüfuz ve daha iyi bir kimyasal direnç kazanması için hidrokarbon, kömür katranı ve fenol kullanılarak modifiye edilmiştir. Birçok epoksi kaplama yüksek miktarda çözücü ihtiva etmektedir. Bunun yanı sıra bazı epoksi türleri mükemmel özelliklerle donatılarak her tarafı mastik ürünlerle geliştirilmiştir. Ayrıca içme suyu tanklarında çözücüsüz bir epoksi türü kullanılmaktadır. Su içerisinde epoksi ürünleri daha iyi uyum sağladığı için bugün yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Epoksi kaplamalar birkaç önemli karakteristiğe sahiptir.

Bunlardan bazıları;

1) Suya karşı dirençlidir.
2) Alt katmanlara daha iyi nüfuz eder.
3) Kimyasallara oldukça dirençlidir.
4) Alkali metallere karşı dirençleri yüksektir.
5) Mekanik Zararlara karşı oldukça dirençlidir.
6) Yüksek dayanıma sahiptir.
7) 120 C ye kadar sıcaklıklara dirençlidir.
8) Yüksek katı içeriği mevcuttur.

Sınırlıkları:
• UV ışınlarına karşı dirençleri oldukça düşüktür.
• Sıcaklığa bağlı olarak vulkanize edilir ve uygulanır.
• Vulkanize edilen epoksinin katmanlaşması zor olabilir.
• İki bileşende oluştuğu için iyice karıştırılması gerekir aksi taktirde masraflı sonuçlar doğurur.
• Asitlere karşı direnci oldukça ılımlıdır.
• Alerjiye (astigmat) neden olabilir.
• Doğru kullanmak için bilgi gerektirtebilir.

8 Nisan 2010 Perşembe

Klor Kauçuk Kaplama Nedir, Klor Kauçuk Kaplama Nasıl Yapılır, Klor Kauçuk Kaplamanın Avantajları ve Sınırları Nelerdir?

Klor kauçuk kaplamalar geniş ölçüde su altı ve üstünde çalışan marina yapılarda, köprülerde, tanklarda, rafinerilerde, kimyasal tesislerde endüstriyel olarak kullanılır. Bunlar uygulama ve kurumada çevre sıcaklığına duyarlı değildir.

Klor kauçuk kaplamalar fiziksel olarak kuruyan boyalardır. Geniş ölçüde köprülerde, tank yapılarında, rafinerilerde ve kimyasal tesislerde endüstriyel kaplamalar olarak kullanılırlar. Suya karşı oldukça dirençlidir.

Bunlar hem pozitif hemde negatif özellikleri düşünülerek çözülmelidir. Çoğu durumda pozitif etkisi tabakalar arasında temel olarak pullanma tehlikesini arz etmemesi ve esnek tabakalaşma zamanını kazandıran çözünürlük gibi faktörlerdir. Negatif yönü ise birçok çözücüye karşı direnç göstermeyen kauçuk esaslı yapıda olmamalarıdır. Bu çok güçlü çözücülerin tabakaları yok edebileceği anlamına gelir ve buna ilaveten tutulmuş boya filmine karşı çözücü tehlikesinin olmasıdır. Bu durum özellikle kalın tabakalı bir klor kauçuk sisteminde yüksek sıcaklıklarda vuku bulmaktadır.

Avantajları:
1) Fiziksel olarak kururlar.
2) Sıcaklığa bağımlı değillerdir.
3) Katmanlaşmaları kolaydır.
4) Tek bileşenden oluşurlar.
5) Suya karşı dirençlidir.
6) Kimyasallara karşı dirençleri nispeten iyidir.

Sınırlıkları:
• Fakir çözücü dirençleri vardır.
• Düşük katı içerikleri vardır.
• Nispeten zayıf ıslanma özelliğine sahiptir.
• Termoplastiktir.
• Yaklaşık 70 C de kururlar.
• Yüksek buharlaşabilen organik bileşenleri vardır.
• Klorlu bileşenleri zamanla kloru bırakır.

Vinil Kaplama Nedir, Vinil Kaplama Nasıl Yapılır,Vinil Kaplamanın Avantajları ve Sınırları Nelerdir?

Vinil kaplamalar geniş ölçülerde gemilerde, köprülerde, tanklarda, rafinerilerde ve kimyasal tesislerde endüstriyel kaplamalar olarak kullanılır.

Vinil kaplamalar fiziksel olarak kurumaktadır. Bunlar geniş ölçüde gemilerde,köprü,rafineri ve kimyasal tesislerde endüstriyel kaplamalar olarak kullanılır.Vinil kaplamalar tek bileşenden oluşan boya türüdür ve fırça,rulo veya spreyle uygulanmaları oldukça kolay olan boyalardır.

Genellikle 75–80 C yi geçen sıcaklıklarda uzun süre maruz kalan vinil kaplamalar tavsiye edilmez. Bu boya filminin kırılgan bir yapıda oluşmasına ve daha sonra ayrışmalara neden olmaktadır.

Birçok ayrık boya vinil kaplama şemsiyesi adı altında yer alabilir. Bunun sebebi vinil kaplamaların çok çeşitli şekillerde formül ize edilebilmesidir. Bunlar vinil reçinelerle esaslaştırılabilirler ve diğer yapıştırıcılarla modifiye edilebilirler. Bu nedenle vinil kaplamalar bir imalatçıdan başka bir imalatçıya göre büyük ölçüde farklılık gösterebilir.

Avantajları:
• Kimyasallara karşı iyi direnç gösterirler.
• Suya karşı iyi direnç gösterirler.
• Çabucak kururlar.
• Sıcaklığa bağımlı değildir.
• Tek bileşenden oluşur.

Sınırlılıkları:
• Düşük katı içeriklidir.
• Güçlü çözücülere karşı zayıf dirençleri vardır.
• Yüksek buharlaşabilen organik bileşenleri ihtiva eder.

BOYAYI ASİT VE IŞINLARDAN KORUYAN KİMYASAL KAPLAMALAR VE ÖZELİKLERİ


BOYAYI ASİT ve IŞINLARDAN KORUYAN KİMYASAL KAPLAMALAR ve ÖZELLİKLERİ

1-Organik ve inorganik Hibrit boyalar- Polisiloksan Teknolojisi

2- Kimyasal Kaplama Türleri

1-Organik ve inorganik Hibrit boyalar- Polisiloksan Teknolojisi;

Bilindiği üzere çelik ve beton yapıların özellikle korozyon ve diğer yıkıcı etkenlerden korunması gerekmektedir (atmosferik veya operasyon sırası oluşan etkenler,).

Ör: Sıvı veya gaz kimyasal sıçrantıları, aşırı sıcak soğuk döngüleri, mekanik veya fiziksel darbeler) yüzyıllar boyu bu koruma görevini organik (yapısında sadece C-C kimyasal bağları içeren boyalar veya kaplamalar) veya inorganik (yapısında çoğunlukla Si-O kimyasal bağları içeren boyalar veya kaplamalar) üstlenmiştir.

Koruyucu endüstriyel boyalar söz konusu olduğunda; organik veya inorganik yapıda olan bu kimyasalların kendine has belirleyici özellikleri ve kısıtlamaları vardır. Bunlardan bazılarının özellikleri aşağıdaki tabloda belirtilmiştirKısaca özetlemek gerekirse organik veya inorganik boyalar sahip olduğu özellikleri ve kısıtlamaları bakımından birbirlerini tamamlayıcı niteliktedir. Ancak her iki grubun kendine özgü kuvvetli ve zayıf yönleri mevcuttur. Dolayısıyla tek bir boya grubu her türlü koşula uygun değildir.


Ayrıca son yıllarda endüstride giderek artan güvenlik, sağlık ve çevre bilinci kullanılan solvent, reçine ve pigmentleri oluşturan kimyasalları da etkilemiş ve bunun sonucu olarak bazı boya türleri (ör: kurşun katkılı boyalar) yasaklanmıştır. Hatta bazı gelişmiş ülkelerde solvent emisyonlarına sınır koymuş ve bu sınırı aşan boyaların üretim ve tüketimi yasalarla men edilmiştir (Ör: vinil esaslı boyalar).

Yukarda bahsedilen gerçeklere ve gelişmelere paralel olarak özellikle 1990’lı yılların ortalarından itibaren Hibrit inorganik- organik teknolojisine dayalı boyalar geliştirilmeye başlanmıştır.
Polisiloksan en basit anlamda tekrarlayan Si-O kimyasal bağlarına sahip polimerlerdir.


Temel olarak inorganik olan bu yapı, belli kimyasal tepkimelere maruz bırakılırsa “R” ile gösterilen yerlere diğer organik boya grupları bağlanabilir. Ve bu şeklide istenen özelliklere sahip Hibrit boyalar elde edilir. Böylelikle inorganik boyaların zayıf yönleri de tamamen ortadan kaldırılabilir. Ayrıca yapılabilen değişik organik modifikasyonlarla boyada istenen özellikler daha güçlü hale getirilebilir. (Ör: Epoksi + PSX = Epoksi PSX; korozyon ve kimyasal direnci arttırmayı sağlar.)

Bu boyaların ilginç özelliklerinden biri de düşük VOC (Uçucu Organik Bileşikler) buna bağlı olarak yüksek katılı oranlardadır. Bu teknolojiyle 120gr/l VOC’ ye sahip boyalar üretilmektedir.